Yine uykusuz geçen bir gecede bir başıma oturmuş, içinde düşünceler uçuşan zihnimi kağıda boşaltmaya çalışıyorum. Her işimi teknolojik cihazlar vasıtasıyla yaptığım halde ne zaman birkaç satır karalayacak olsam illa ki kalemime sarılıyorum.
Geçtiğimiz ay yaş günümde Burak’ın hediye ettiği Patti Smith’in Hayalperestler kitabını okumaya başlamak yine içimde dizginlenemez bir yazma iştahı doğurdu. Yazmanın, paylaşmanın tadını bir kez almış biri kimi zaman uzak kalsa da bu alemden, yazmadığı/yazamadığı dönemlerde oluşan boşluk duygusunu başka bir şey ile ikame etmesi mümkün olmuyor.