Çevremdeki herkes bilir beni. Ancak o güne kadar duymadığım kendimle ilgili bir şeyi Engin söyledi bana “ya hacı iyi, güzel, hoşsun da çok çabuk sıkılıyorsun hevesle başladıklarından”. Sonra hayatımın her alanında -o İzmir’e gidene kadar- her şeyi paylaştığım kardeşimin söylediklerine içimden ona çaktırmadan (iç ses: hakkat lan adam benim 27 senelik hayatımı özetledi valla) hak verdim.
Kitap okumaya sarıyorum, bir sürü kitap alıyorum hepsini bitiriyorum, sonra hoop film sevdası başlıyor, hoop hayvan sevdası (evcil hayvan, arkadaşım oha deme evli barklı adamım ben :) falan filan derken hayat bir şekilde akıp gidiyor.