Dünyada yedi milyardan fazla insan olması birbirinden farklı yedi milyar kişiliğin var olduğu anlamına gelir. Çünkü her bir insanın zihinsel, ruhsal ve genetik yapısı, sosyal çevresi, büyüme tarzı, aldığı eğitim ve yaşadığı deneyimler farklı farklıdır. Bu farklılıklar her insanın beyninde -ta bebeklikten başlayarak- birbirinden tamamen farklı sinir devreleri oluştururlar. Böylece her insan farklı biçimde “kurgulanır/programlanır”. Bu devrelerin oluşturduğu pek çok kişilik özelliklerine günlük yaşamda sıkça rastlarız: Örneğin:
Kategori: 50
Aşkım, Aşkla Kal…
Havada senin kokun, içime çekiyorum. Tam aşk kokusu…
Güneş pırıl pırıl, yüzümü aydınlatıyor. Bakışların gibi…
Şimdi seninle bir yeşilin üstünde sarmaş dolaş uzanmak vardı.
Başımı göğsüne dayardım, sen de bana mutlu sonla bitecek hikayemizi anlatırdın.
Her Şekil Aşk
Aşk adına ne çok kelime sarf etsem, sayfalarca dokuman, roman paylaşsam yetmez. Onu musikide, bir zaman diliminin içerisinde ya da bir rastlantı anında bulabiliriz. Pes etmeyip, aramalıdır insanoğlu. İşin sırrı ona sahip çıkmak ve doyasıya yaşayabilmekte gizlidir.