Kaçmak istediğin olur mu hiç?
Bu şehirden ve bu insanlardan;
Hatta bazen dünyadan ve zamandan..
Kaçtığında sığınaklarının anahtarını kaybettiğin olur bilirim.
Bilinmez ve görünmez olduğun anlar.
Gerçekle hayali katıp karıştırdığın.
Bu kadar sığ olmamalı dediğin ve hep bilmeye aç hissettiğin.
Aidiyetimiz bir anlık olmasa gerek bu kadar mucizevi iken.
Seyyah ruhum bir kuşa yoldaşlık etmek ister bazen,
Bazen günbatımı gibi ağır aksak sıyrılmak varlığımdan ışıklar saçarak.
Bazen sonsuz ve derin deryalara dalmak.
Okumaya devam et “Kaybolan Çocuk”
Kategori: 37
Çaresiz Özlemler…
Kaybettiğimiz, sevdiklerimizin acıları en derinimizdeyken yaşama telaşında sıkışıp kalmış olan ruhumuz nefes almaya direnen “o” özlemimiz…
Uyanılan sabahların, özlenenlerin yokluğundaki “o” his tarif edilebilinir mi?
“O” sesi bir daha hiç duyamayacak olmak nasıl nefessiz bırakır insanı ve nasıl özlenir çekip giden her bir nefes…
İyilik mi?
Canınız çok iyilik yapmak istiyorsa, iyiliği kendinize yapın ve insanları umursamayın. Gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. İnsanlar sürekli çok iyiler, iyilikten ölecek kadar iyiler; böyle etrafa yardımlar saçıyorlar ama bunun karşılığını bulamamaktan şikayetçiler ve sürekli mutsuz geziyorlar. İyilik kavramının günümüzde anlamını tamamen yitirdiğini düşünüyorum. İnsanlar kendi egolarını tatmin etmek için, kendi vicdanlarını duymamak için sürekli kendilerince insanlara saman altından iyilik yapma peşindeler. Okumaya devam et “İyilik mi?”