Hoşgörü

Hoşgörüİnsanlar neden bu denli hırçın. Öfkeleri neye/kime? En yakınlarımıza bile sevgimizi göstermekte bu denli ihtiyatlıyken öfkemizi çevreye nasıl da fütürsuzca saçıyoruz. İçimizde ne varsa dışa da o yansırmış; sevgi ve şefkate bu kadar açken, insanlardan anlayış beklerken ne kadar anlayışlı davrandığınızı hiç sorguladınız mı? Her zaman parlamaya öyle hazırız ki…

Okumaya devam et “Hoşgörü”

Sevilecek Kadın, Alışılmış Yalnızlık

Sevilecek Kadın, Alışılmış YalnızlıkZamanla o da anlayacak senin yalnız bir adam olduğunu. Sıkıla sıkıla, hiç istemese de, dudaklarının arasından, senin alışık olduğun o kelime dökülecek. “Bitti.”

Bolca göz göze geldiğin gecenin ardından, senin asıl benliğine değil; konuşmalarına, bakışlarına, duruşuna ve hareketlerine âşık olacak. Geçmişteki sancıları, yorganın altında, terle birlikte akıp gidecek. Onun için sen dünyanın en büyük umudu da olabilirdin, hayatı boyunca yediği en büyük kazık da. Onun için sen iki gecelik aşktan daha fazlasıydın.

Okumaya devam et “Sevilecek Kadın, Alışılmış Yalnızlık”

Kendini Yiyen Köpek

Bir köpek gördüm. Sol ön bacağında derin bir yara vardı. Kemiği görebiliyordum. Topallayarak geçti önümden. Ertesi gün tekrar gördüm. Bacağındaki yara daha da kötüleşmişti. Ancak hemen sonra kuyruğunun başladığı noktada başka bir yara daha açıldığını gördüm. Bunu köpeğe düzenli olarak yapan bir manyak olabileceğini düşünürken köpeğin kuyruğundaki yarayı kemirmesiyle şok oldum. Büyük bir öfkeyle kendine saldırıyor parçalıyordu. Bunları kendi kendine yaptığını anladım. Benimle beraber görenler de bunu anlamıştı.

Muhtemelen ya nörolojik bir problemi ya da çıldırtıcı derecede rahatsız edici bir paraziti vardı. Bu sahne gören herkesi derinden etkilemişti. Ben de dahil hepimizde bu etkilenmeyi görebilirdiniz. Bu etkinin sebebi ise benim bu deneyimi, anlatmak istediğim bir konunun başına koymamla aynı.

Okumaya devam et “Kendini Yiyen Köpek”