Günler gelir geçer öyle böyle,
Sen varsın yoksun böyle şöyle,
Niye öyle niye böyle,
Derken hayat bitti bitiyor öyle.
Anlamlar arar dururum şöyle,
Zamanı anlamam niye böyle,
Böyle şöyle çok dedim,
Noktayı eklemeli buraya böyle.
Günler gelir geçer öyle böyle,
Sen varsın yoksun böyle şöyle,
Niye öyle niye böyle,
Derken hayat bitti bitiyor öyle.
Anlamlar arar dururum şöyle,
Zamanı anlamam niye böyle,
Böyle şöyle çok dedim,
Noktayı eklemeli buraya böyle.
Yeniçağ dedikleri bu olsa gerek… Konuşma süreleri kısaldı, kelimeler azaltıldı! Anlatılmak istenilen her şey kısa ve öz olarak kayda alındı…
Evet, günlük hayatımızın vazgeçilmezleri oldu, söylemek istediklerimizi artık “kısa mesaj” yoluyla iletiyoruz. Artık sosyal medya aracılığı sayesinde 140 karakterle göndermelerimizi yapıyoruz ve dahası yer bildirimleri…
Aslında, anlatmak istediğim şey de tam burada başlıyor: Yer bildirimi! Oldukça güzel bir kış günü -soğuk sanılmasın, malum havalar güzel gidiyor- İzmir için bunu demek mümkün en azından… Ve zır zır çalmaya başlayan telefon, bakmadan açmayı alışkanlık haline getirmiş ben… Okumaya devam et “Dikkat! Yer bildirimleri…”
Zafer dediğin gözyaşı değil mi?
Mağlup olmaksa alışkanlık
Hangisi daha kolay; yalnızlık ya da umursamazlık..
Kaçtığın her yere peşinden gelmedi mi kemiksiz karanlık
Kurtuluşun yok yüreğimden akan damlalardan ve kaybolmuş yollarından
Milim milim arasanda kendimden kopmuş her parçayı
Çürümüş hayatlarda bulamazsın sevdaları
Kurtardığın her dalını atmalısın ulaşılmaz diyarlara
Belki o zaman anlarsın yangınlar geç söner bu zamanda
Okumaya devam et “Kaçak ’03”