
Tekir geldi yanıma… Yüzünden düşen bin parça.
Sıcak bir yaz akşamı, çatının üzerine kurulup aşağıda olup bitenleri izlerken, olur da şapşal bir kuş önüme düşer diye beklerken, komşu bahçenin tekiri bir “mav”layıp, yanıma ilişiverdi. Yüzünden düşen bin parça, gergin gergin gerindi.
Dedi ki insanlar çiğ et yemeye başlamış. Yani bize yemek azalmış. Ayıptır söylemesi, biz kediler oldum olası çiğ ete bayılırız. Hele menüde ciğer varsa, tutmayın beni, dağğıtırrız… Maaav!
Ne zaman öğrendik bu kadar acımasız olmayı
Çağımız insanları, kendi geçmişinde yaşanan olayları görmezden gelmektedir. Bu durum her ne kadar da medyanın baskısı ile de olsa, gençlerimizin magazin ağırlıklı popüler medyaya ve internete olan tutkusu, tarihin aksamasını ve kümülatif olarak ilerlemesini engelliyor.