Kar yağıyor sanki içime,
Seni düşünemiyorum bile,
Yüreğim donmuş düşünmeyince,
Sen ne dersen de…
Avare sanıyorlar beni,
Bırak bilsinler öyle,
Kar yağıyor sanki içime,
Seni düşünemiyorum bile,
Yüreğim donmuş düşünmeyince,
Sen ne dersen de…
Avare sanıyorlar beni,
Bırak bilsinler öyle,
Cam kenarından bakınca hayat farklı görünüyor…
Ayaklarını karnına kadar çekip, elini çenenin altına yerleştirince,
Bir de ara sıra iç çekince daha da rahatlıyor insan..
Hafif çiseleyen yağmur, durmadan geçip giden arabalar, insanlar..
Yalnızlar, çiftler, aileler..
Yarım bıraktığım kitaplarım, acılarım, gözyaşlarım..
Ne kadar yalnız olduğumu
Ne kadar aşksız olduğumu
Ne kadar sana ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum..
Okumaya devam et “Cam Kenarı”
Bazı insanlar değişmez.
Kesinlikle değişmezler… Taş olsa çatlar ama onlara bir şey olmaz. Kaskatıdır onlar. Ya değişemediklerinden, bunu beceremediklerinden ya da bencilliklerinden… Ya da benim kafamın basmadığı birçok şey yüzünden… Ama işte, bazı insanlar değişmez…
Kırar, döker, hırpalarlar… Bunu bilseler de bahanelerle üstünü örter, kendilerini mağdur ilan eder, asıl hırpalananların kendileri olduğunu ve hatta en çok da kendilerinin kırıldığını söylerler… Bir eşeklik ettiklerini söyleyip, özür de dilerler… Manasız, havada asılı duran, zerre kıymeti olmayan bir özür… Özrün arkasından gelecek olan bellidir onlar için. Aynı hatayı binlerce değişik versiyonu ile yaparlar…