Zaman göremediğimiz, duyamadığımız ama sıklıkla azlığından şikayet ettiğimiz, soyut bir kavramdır. İstemeden de olsa tükettiğimiz, tasarrufunu yapamadığımız bir kavram hem de. Bugüne kadar, bu bulunmaz cevher ile ilgili birçok varsayım ortaya atılmıştır. Fakat, bu varsayımların dışında doğrulanan bir teori vardır ki; o da İzafiyet Teorisi.
Bu teoriyi ilk duyduğumda çocuk yaştaydım. O yaşta ki mantığımla da tam olarak kavrayamamıştım. Benim için zaman, İzafiyet Teorisi’nde ki gibi göreceli değildi. Zaman, her yerde aynıydı. Okumaya devam et “Zaman Algısı”
Yazmaya ortaokul yıllarımda başladım. Çok sevdiğim Türkçe öğretmenimin tavsiyesi üzerine bir günlük edindim. Düzenli olarak yazdım.
Bu ay Angara’nın dışına gidiyoruz seyahatimizde. Yani diyeceksiniz ki güzelim Ankara, üstelikte başkentimize bu çocuğun yakıştırdığı bu tasvir de ne? Ne bileyim, gülmek iyi gelir diyor sağlığa. Biz de aramızda bir eğlence yaptık bu sözcüğü, motive de etti bizi. :)