“Hiçbir kuvvet engel olamamıştı bana ve dilime
Zincir vurabilir mi kralınız da gelse?” (Sagopa Kajmer)
İnsanları memnun etmek için bir hayat yaşarsan bu senin hayatın değildir dedim kendi kendime. Sen isteklerini, düşündüklerini yapmak istiyorsun ve insanlar bunları gerçekleştirdin diye sana bağırıyor, seni uyarıyor, yeri geldiğinde seni olduğun yerde yalnız başına bırakabiliyor. Peki kimin hayatı bu? Senin mi yoksa senin nasıl yaşayacağına karar verenlerin mi?
364 gün istediklerini versen de hep o 1 günle anılırsın. Neden mi? Okumaya devam et “Pavlov’un Köpeği Olmak ya da Olmamak”
Kaybedebileceğimiz başka bir şey kalmazdı sanırım neşemizden sonra.. Bizim “neşemiz” hayata bakış açımız, yaşama amacımız beklentilerimiz aslında.. İnsanın amacı ve beklentileri yoksa eğer, yaşamasının da sanırım bir anlamı kalmıyor.. Hayat bir şekilde devam ediyor da insan gerçek benliğini ortaya koyamadıkça zevk alamıyor hiçbir şeyden.. Bu noktadan sonra artık bazı şeylerin dönüşü olmasa da geride hatırlayıp gülümsediği anıları dışında insanı mutlu eden şeylerin olması bu çıkmazdan kurtulmaya yardımcı oluyor..