Eylül ayı, bana on iki ay içerisinde en hüzünlü, en değişken ay gibi gelir. Doğanın yeşilden sarıya çalmaya başlaması, ağaçların yapraklarını dökmesi… Sanki havada hüzünlü bir şarkının notaları tınlamaktadır. İnişli çıkışlı bir melodi gibi… Belki bu melodi, biraz da yeni bir dönemin habercisidir. Bir dönemden, başka bir döneme geçişin… Önce eskiye veda edip; sonra önündeki tomurcuklanma dönemine hazırlanabilmek için. Yeşilden sonra sarıyı, tüm tonları ile yaşayıp; yeşilin değerini bilebilmek için. Tabi, her geçiş döneminin zorlukları olduğu gibi, bu dönemde kolay olmayacaktır. Değişim, ızdırabı da beraberinde getirecektir.
Okumaya devam et “Ayrılık Vakti”