Annem

AnnemNe annem, ne de babam bizlerin incinmesini istedi, belki de çekindi korktu bir ömür boyu anlatması zor yaşayınca anlaşılan bu duyguyu.

Mesai saatim bitmş, ancak tüm yorgunluğuma rağmen son kalan işlerimle uğraşırken telefonum çaldı. Arayan babamdı. Tahmini olarak yemeğe kaçta geleceğimi soracağını düşündüm. Nitekim de öyle yaptı. Ben tam saat veremeyip, bir şey mi oldu diye dayatınca da annemin rahatsız olduğunu ve akşam hastaneye yatıracağımızı söyledi.

Okumaya devam et “Annem”

Korkuyorum

KorkuyorumNeden? Neden olacak, korkuyorum! Korkuyor musun? Evet ya, korkuyorum. Çünkü seni seversem hemen huyun suyun degişecek, sende sevdiğim şeyler farklılaşacak, şımaracaksın, beğenmez olacaksın artık beni. Çünkü ben artık muhtaç olmuş olacağım sana, senin gözünde.

Öyle değil mi? Bilmez misin? Muhtaç olmak acizliktir. Şimdi seni sevdiğim için cezalandıracaksın beni biliyorum! Hor göreceksin, bekleteceksin, aramayacaksın. Menfaatlerin ön plana çıkacak. Şayet menfaatlerini de sevmezsem beni sileceksin. Yalan mı? Sileceksin işte! Sonra her gün benden azar azar uzaklaşacağını seyredip kahrolacağım.

Okumaya devam et “Korkuyorum”

Sonbahar Kışa Yakındır

Sonbahar Kışa YakındırHer daim kalabalık bir alışveriş merkeziydi buluşma yerleri. İlk kez gözlerine rastladığı yerdi, burasıydı. Bir daha düşlerime girer mi diye düşündüğü o bakışları şimdi doyasıya yudumlamanın verdiği tuhaf sarhoşluk başını döndürüyordu genç adamın.

Sıcağı yazdan kalma bir sonbahar ikindisiydi vakit. Oysa yüreğinde ilkbaharın kıpırtısını hissediyordu; tomurcuk açan çiçeklerin kokusu, kanat çırpan kelebeklerin titreşimleri, gökkuşağına gebe gökyüzü… Tezattı ve güzeldi. Bütün hissettiklerinin, onun gözlerinden içine aktığını düşünüyordu. Bayılmadığına şükretti…

Okumaya devam et “Sonbahar Kışa Yakındır”

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024