“Yaşam” doğduğu andan itibaren sancılıydı.
Kırık oyuncaklarındaydı elleri, açılmamış kalemindeydi defteri, “büyünce” diye başlayacağı tüm sözleri yarım bıraktırılmış gibiydi.
Bu evcilik oyunu muydu yoksa, kaderin yaşam utancı mı?
Sahi kimdeydi utanç?
Önce bu olsun mu dediler sonra da ederine bakıp verdiler, kaç koyun kaç altın demediler “kız” dediler “çocuk” diyemediler.