Önümde bana bakan bomboş bir sayfa, yanımda yazım için aldığım notlar, ağzımda kanıksadığım kahve tadı ve düşünceler.. Öylesine karmaşık, birbirine girmiş ve bir sıraya koymamı bekleyen çarpık cümleler. Hangisinden başlasam acaba? Yaşadığım sorunları mı anlatsam, üzerimde bıraktıkları yıkımlarını mı, yoksa her şeye rağmen gülmeyi nasıl becerdiğimi mi? Kafanda bu kadar soru varken önce onlara cevap bul ve sonra paylaş bizimle düşüncelerini duyar gibiyim aslında. Haklısınız! Ama tek başınalık yaşayan birinin sorulara cevap bulması hiç de kolay olmuyor. Sizin de vardır aklınıza taktığınız bir şeyler. Gelin birlikte bir yolculuğa çıkalım.
Kategori: Aynur Kuran
Gitme Diyemedim
Dur diyemedim sana
Ellerimde bir boşluk
Dudaklarımda eksiklikle
Kaldım ardında
Baktıkça yol uzadı
Sen gittin
Akrep yelkovana karıştı
Ay kayboldu saçlarında
Görünmedi ufuk çizgisi
Pusulamı kaybettim
Deniz ortasında
Dalgalar savurdu
Bilinmez kumsallara
Eksildim bir parça
Senden uzaklarda
Adı Yalnızlık Olsun…
Sende bulmuşum huzuru aslında, gözlerinde. Ellerin saçlarıma düştüğünde anlamıştım kalbime geldiğini. Öyle şevkatli dokundun ki, sevgi dolu sardın ki, hiç gitme istedim benden. Her sardığında beni, sanki kalbimi aldın koydun kalbinin üzerine. Öylesine hissettim ki bunu. Yüzünü sevdim, ellerini sevdim, kalbini sevdim, ruhunu sevdim ben. Benimle bir olan eşsiz ruhunu…
İlk defa çok konuşmadım, anladın her bakışımdan. Sussam da konuştu gözlerim seninle…