İnsan alışıyor.
Her şeye alışıyor…
Bir zamanlar seni mutlu eden şeylerin zamanla acı vermesine alışıyor.
Vaktiyle sana acı veren şeylerin, zamanla mutlu etmesine alışıyor.
Gözünün önünden kıvrılıp geçen hayatın acımasızlıklarına alışıyor.
Kurduğun hayaller yerle bir olurken, hiçbir şey yapmadan izlemeye alışıyor.
Yüreğin takılıp düştüğünde, yara bere içinde kalmışsa bile, bu da geçer demeye alışıyor.
Meteliksiz kaldığında ve o çok istediğin şeyi alamadığında, boşver bi’gün alırım demeye alışıyor.
Dostların bir bir sırtından vurduğunda, tüm gerçeklerle yüzleştiğinde, olsun daha nice dostlarım var demeye alışıyor.
Aşkta hüsrana uğradığında, hançerler sırtında, kalbinde dolandığında, ne yapalım nasip buymuş demeye alışıyor.
Hakkın yendiğinde, haksızlığın en acı hali üzerindeyken, Rabbim büyüktür er geç adalet yerini bulur demeye alışıyor.
İnsan alışıyor.
Bu kadar acı, keder içinde yaşamaya alışıyor.
Kalabalıkta attığı kahkahalar kadar, yalnız kaldığında ağlamaya alışıyor.
Milat gibi uzun geçen yalnız gecelere, tükenip giden gündüzlere alışıyor.
Takvimden geçerken bir bir günler, olsun be yarınlar güzel olacak demeye alışıyor.
İnsan alışıyor.
Her şeye alışıyor…