Hayatında, “o” durdukların biraz mola verip nefes aldıkların belki de huzur buldukların… Şimdilerde sessizliğinde kalmış gibi isimleri yüzleriyse anılarında dağıtılmış sanki.
Belki de içinde saklı içten içe kızıyorsun, kırılıyorsun küsüyorsun. “Şimdi” bir var oldular “sonra” yok oldular gibi hissediyorsun ve özlüyorsun belli ki…
Uzaktan geldiler hayatına, kalbinin mesafelerine girildi dağıtıldı belki kalbin, ortada kaldı kimi zaman seçimlerin mantığından geçti kalbinde kaybetti. Zaman aşımında kırık bırakıldı kalbin geçmeyi beklerken, her gelenin yeni adlarıyla anıldı ismin “biraz iyi oldum” derken. Andın her gideni kalbinden…
Bazen tanışmaktı umudun duymaktı sesini en azından ismini öğretmekti isteğin yani duygularındı emin olabildiklerin, heyecanındı korkundu, cesaretsizliğin suskun kalışındı belli ki…
Adımların bundandı geri atmak istemediğin adımlarından emin olmaktı istediğin… Zordu bazen anlatabilmek önyargının ağırlığını kısıtlı zamanlara sığdırılmış tanışmışlığı bu yüzden unutulmuştu içten varlığın sevginin, önyargıdan kaybetti mi artık tüm içtenliğin gerçekliğin?
Mutlu olmaktı her kimse hayatında olan bütün kalabilmek adına gerçekliği araman hani vardır ya, yalandan dolandan palavradan bol bol etrafına dağıtan ondandı gerçekliğin mutluluğunu araman.
Bulanık kalbinde bulabilmekti sözlerinin gerçek anlamlarını anlatabileceğin “o” kimseyi…
Ne çok oldular bu insanlar! Dediğin oldu söylenmemesi gereken cümlelerinde ama artık çok geç çıktılar dilinden artık sahibi söylendiğindi.
Avazın çıktığı kadar bağırmak istediğinde oldu ya da kimse görmesin beni bilmesin dediğin çokça zaman yalnızlığına sığındığında oldu…
Unutmak istediklerinde oldu, dünde bıraktıkların “bugününde” izlerini taşıdı bu yüzden hep yükü ağırdı unutulanların…
Geçmiş zamanda yaşadığın oldu geçmemişlerle üstelik yarını düşlerine sığdırdığında oldu… Şimdilerini hep unuttun telaşından yaşanmadan bitti artık “o” şimdilerin yok gibi…
Çok güvendiğin oldu koşulsuz sevdin. Kimine “dostum” dedin. Kimine göre zaten düşmandın geç öğrendin.
Ne çok geldiler hayatına ne çabuk çıktılar yine hayatından çoklarını yaşadın her biriyle çok inandın mesela çok güvendin çok sevdin ama hep zamanında dedin, “sevdim” “inandım…” zamanında gittiler.
Belki de unutulmayı bekliyorlardır kalbinde her gelene “hoşgeldin” dedin hoşçakal demek gelmedi içinden ama her gidende hoşçakaldı dilinde…
Her gelen bir şey bıraktı hayatına bir “iz” bir “an” oldu sende kalan… Biraz gülümsedin herkese biraz da karamsardın kendine…
Yaşadım dedin! Yaşadıkların ne isimlere ne yüzlere tanıktı ama hatıralarında şimdi…
Ne çok oldular bu insanlar yoklar şimdi! Kötü andın “o” dediklerini çok sevdin “benim” dediklerini…
Her gelende gidende bir şey öğretti sana bu yüzden hoşgeldiler hayatına her gidense hoşçakalsın hatıralarında…