“İçimizde, Sinderella’nın ayakkabısıyla dolaşan biri var sanki; tanıştığı herkese bu ayakkabıyı giydirmeye, uyup uymayacağını anlamaya çalışan biri…” diye yazmıştı Taraf’ta bertaraf olan yazarlardan biri.
Şimdi düşünüyorum da, evet, yalnız ve yorgun olmasına rağmen seçici biri bu. Acaba içimizdeki o kişi mi bu aşk yoksulu çağı yarattı, sevgiyi devalüe etti ve bizleri hazinenin üstünde oturduğunun farkında olmayan birer Hintli fakire dönüştürdü! Bu yüzden mi sevgisizlik çölünde yalınayak tenimiz, ıssızlaşmış yüreğimiz birlikte kızarıyorlar gün gün…