Döndürmüyor kimse bindiğim atlı karıncayı,
Lunapark bomboş sönmüş ışıkları.
Gelip alsan çocukluğumun bittiği yerden beni,
Öylece bekliyorum üzerinde bir atın,
Bir ileri bir geri…
Engin Yazı Denizi
Döndürmüyor kimse bindiğim atlı karıncayı,
Lunapark bomboş sönmüş ışıkları.
Gelip alsan çocukluğumun bittiği yerden beni,
Öylece bekliyorum üzerinde bir atın,
Bir ileri bir geri…
Günler gelir geçer öyle böyle,
Sen varsın yoksun böyle şöyle,
Niye öyle niye böyle,
Derken hayat bitti bitiyor öyle.
Anlamlar arar dururum şöyle,
Zamanı anlamam niye böyle,
Böyle şöyle çok dedim,
Noktayı eklemeli buraya böyle.
Zafer dediğin gözyaşı değil mi?
Mağlup olmaksa alışkanlık
Hangisi daha kolay; yalnızlık ya da umursamazlık..
Kaçtığın her yere peşinden gelmedi mi kemiksiz karanlık
Kurtuluşun yok yüreğimden akan damlalardan ve kaybolmuş yollarından
Milim milim arasanda kendimden kopmuş her parçayı
Çürümüş hayatlarda bulamazsın sevdaları
Kurtardığın her dalını atmalısın ulaşılmaz diyarlara
Belki o zaman anlarsın yangınlar geç söner bu zamanda
Okumaya devam et “Kaçak ’03”