Saat gece yarısını geçmiş… Paspas’la ben, iki kedi, ikisi de zırdeli, başladık Perili Ev’in yanında yaşayan Dük’ü kızdırmaya. Kulübesine bağlı zincir hareketini sınırlıyor, bize de dalga geçmek için fırsat doğuyor. Suratı kızardıkça kızardı, ondan sonra açtı ağzını yumdu gözünü, başladı aralıksız havlamaya.
Birkaç evin ışığı yanınca bize ikilemek düştü; çünkü yukarıdan daha önce çook tanımlanamayan yabancı cisim düştü. Neşeyle kaçıyorduk, ama o ne? Biz UFO beklerken, üzerimize karanlık devasa bir gölge düştü. Ben derim yaban domuzu; Paspas diyor Gergedan. Zıp! Anında saklandık gölgelerin arasına. Bu cüsseli, korkunç yaratık çıksın diye sokak lambasının ışığına.