İçinde yaşadığımız dünyanın son zamanlardaki en önemli olgusu şüphesiz ki ‘küreselleşme’dir. Tüketim ve tüketimcilik yeni dünyanın bir ideolojisi olmuştur. Daha fazla tüketim daha fazla üretim döngüsü, daha fazla refah şeklinde bir algı yaratmaktadır. Bu algı insanın, özgürlüğünü elinden aldığı, başkalarına bağımlı kıldığı ve insanın kendisine yabancılaşmasıyla birlikte bir çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Yaşadığımız toplum, üretmekten çok tüketime dayalı bir toplum modelini oluşturmaktadır. Hal böyle olunca insanlar, ihtiyaçlarından daha çoğunu alarak “tüketimi” bir amaç haline getirmeye başlamıştır.