Bütün mutsuz tecrübeleri aldım safıma. İhmalkar olmayan bir tutumla ağlıyorum. Sapa yollardan geçerek aylak bir dem vuruyorum. Sonbahar gelmiş, sarı bir kalabalık yerlerde. Oturdum dizlerine. Baktım üstüne arabalar park edilmiş. Kestane ağaçlarını rüzgar savuruyor. Ani bir kızgınlık yaşamış gibi düşüp parçalanıyor. Kestane ağaçları bana tanıdık yâr gibi. Rüzgar saçlarımda. Kaçamak bir ulak gibi. Kıyıda köşede şehrin ıssız bir kimliğinde demleniyorum.
‘Kırık Bir Aşk Hikayesi’ni izler gibi.