Sokakları sanat kokan şehir. Ve o şehirde bir ev. Evin içinde bir ben, sanatı koklayan..
Miskin miskin otururken, karamsarlıklar peşini bırakmazken, uzunca hayallere dalarken bir ses duyuluverir derinden. Sonra gitgide yakınlaşır. Sokağınızın içine girmiştir o koku artık. Bir de bakmışsınız, elinde akordeon, on dört-on beş yaşlarında bir genç, güzel bir ezgi çalmakta. Çok eskilerden bir ezgi. Vals tadında. Onun derdi para kazanmaca. Benim derdim ise o sanatı koklamak. Çam ağacının uzandığı, huzur veren balkonumuzda o muhteşem sanat eserini dinlemenin benzersiz keyfi… Diğer bütün dertler kayboluverir aniden. Okumaya devam et “Sokaktan Geçen Sanat”