Geceydi
Sorgusuz sualsiz uyumak elzemdi
Uyku göz yummaktan mı ibaretti
Şüphesiz bunun bir de düşleri vardı
Korku sinsi bir bekçiydi yatakta…
Soğuk taş duvar
Saatin tik takları
Cama tıklatan rüzgar
Bir de masada kadeh vardı…
Geceydi
Sorgusuz sualsiz uyumak elzemdi
Uyku göz yummaktan mı ibaretti
Şüphesiz bunun bir de düşleri vardı
Korku sinsi bir bekçiydi yatakta…
Soğuk taş duvar
Saatin tik takları
Cama tıklatan rüzgar
Bir de masada kadeh vardı…
Gece fena yalpalar insan
Düş’e düşer mesela
Durup mavi bir kapıda
Çeker ipini çıngıraklı zilin
Dalar içeri fütursuzca
Başlar masalına
Gölgesi baş misafiridir mesela
Dizeler bağlayıp kanadına
Uçurur kafesteki kuşları
Kapı da açıktır aslında
Çerçeve boş değildir duvarda
Her şey yerli yerinde
Derli topludur odada
Gece yarısı yağmur yağarken
Bölük pörçük, uykuya dalamıyorum
Yüreğimde bir sızı
Geçmedi gitti kör olası
Nefes alamıyorum,
Göğsümün üzerinde bir el var sanki
Aşk acısı böyle bir şey olsa gerek
Ağrı kesicilerle uyuşturamıyorum
Okumaya devam et “Gece Yarısı”