Ulan bıkmadınız gecenin ırzına geçmekten,
Tüm emellerinizi üstünde gerçekleştirdiniz
Nerede bir hüzün bulsanız geceye yamadınız
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’19”
Ulan bıkmadınız gecenin ırzına geçmekten,
Tüm emellerinizi üstünde gerçekleştirdiniz
Nerede bir hüzün bulsanız geceye yamadınız
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’19”
Henüz bahar gelmiş sayılmazdı ama o uzun kış geceleri, kasvetli günler geride kalmıştı. İşte bugün de güneş yine göz kırpmıştı, bunu fırsat bilen çoğu insan kendini dışarılara, parklara, bahçelere atmıştı. Ben de bunu fırsat bilip, bu parka gelmiştim. Bizim eve yürüme mesafesinde olan bu parkın en sevdiğim yanı içinde bir de çocuk parkı bulunmasıdır. Orada bir banka oturup, uzaktan çocukları seyretmek bana çok keyif verir.
Kapı açıldı ve içeriye otuz yaşlarında, genç bir hanım girdi. Görünümünde bir taşralı havası vardı. Elimle muayene koltuğunu işaret ederek “Buyurun oturun” dedim. Sonra devam ettim:
– Burnunuz tıkalı.
Genç hasta yüzüme hayretle baktı. Ben yine devam ettim:
– Ayrıca ağzı açık uyuyorsunuz, üstelik horluyorsunuz.