Her daim kalabalık bir alışveriş merkeziydi buluşma yerleri. İlk kez gözlerine rastladığı yerdi, burasıydı. Bir daha düşlerime girer mi diye düşündüğü o bakışları şimdi doyasıya yudumlamanın verdiği tuhaf sarhoşluk başını döndürüyordu genç adamın.
Sıcağı yazdan kalma bir sonbahar ikindisiydi vakit. Oysa yüreğinde ilkbaharın kıpırtısını hissediyordu; tomurcuk açan çiçeklerin kokusu, kanat çırpan kelebeklerin titreşimleri, gökkuşağına gebe gökyüzü… Tezattı ve güzeldi. Bütün hissettiklerinin, onun gözlerinden içine aktığını düşünüyordu. Bayılmadığına şükretti…