Enkarne

EnkarneKalabalık bir alışveriş merkezinde olduğuydu son hatırladığı. Dolaşırken ortalıkta çığlık çığlığa koşuşanların yüz ifadelerindeki dehşeti görünce irkildi. İnsanların geldiği yöne doğru yürüdü ve eli bıçaklı adamın bir genç kızı rehin alarak etrafa korku saçışına tanık oldu.

Aynı filmlerdeki gibi zaman yavaşladı sanki. Ağır adımlarla karşısındaki adama doğru ilerledi. Hangi sebeple böyle davrandığını bilmiyordu ama birisinin zarar göreceği muhakkaktı. Güvenlik görevlileri mesafeyi koruyor ve müdahale etmekten çekiniyorlardı. Okumaya devam et “Enkarne”

Ah Benim Güzel Çocukluğum Nasıl da Özledik Seni!

Ah Benim Güzel Çocukluğum Nasıl da Özledik Seni!Biz çocukken, Tombilibiç diye bir oyun vardı. Kırmızı kiremitleri üst üste dizer, topu yuvarlardık kiremitlerin üzerine. Ortada kuyu var yandan geç derdik. O top hiç kuyuya düşmezdi.

Köşe kapmaca oynamak için, herhangi bir kamyonetin, mahallemize park etmesini sabırsızlıkla beklerdik. Biri park etti mi, gör şamatayı. Önce adamın gidişini beklerdik, sonra hurraaa kamyonetin üstüne…

İstop diye bir oyun vardı. İngilizce’den gelen stop kelimesini, çocuk ağzıyla istop diye bağırdığımız. Topu yukarıya fırlatınca, küçük dostlarımız olanca hızıyla kaçardı ana hattan, istop deyince dururlardı. Sonra bir renk söylerdik. Bulamasınlar diye Çingene pembesi diye bağırırdık. Renk bilgimiz mi vardı. Çingene pembesi mahallede zar zor bulunurdu o zamanlar.

Okumaya devam et “Ah Benim Güzel Çocukluğum Nasıl da Özledik Seni!”

Jamais vu III

Jamais vuHadi bunu kapatalım,
Başka bir gökyüzü aç.
Kalk hadi altına bir akdeniz iklimi sereceğim,
Bir çiçeği kökünden koparır gibi,
Dudaklarından öpeceğim…
Yıldızların üzerini örtelim gel,
Fazla aydınlatıyorlar,
İçimize kaçan şeytanı.
Hadi yeniden utanalım,
Düşlerimizin çıplaklığından.
Okumaya devam et “Jamais vu III”

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2025