Sonbahar Kışa Yakındır

Sonbahar Kışa YakındırHer daim kalabalık bir alışveriş merkeziydi buluşma yerleri. İlk kez gözlerine rastladığı yerdi, burasıydı. Bir daha düşlerime girer mi diye düşündüğü o bakışları şimdi doyasıya yudumlamanın verdiği tuhaf sarhoşluk başını döndürüyordu genç adamın.

Sıcağı yazdan kalma bir sonbahar ikindisiydi vakit. Oysa yüreğinde ilkbaharın kıpırtısını hissediyordu; tomurcuk açan çiçeklerin kokusu, kanat çırpan kelebeklerin titreşimleri, gökkuşağına gebe gökyüzü… Tezattı ve güzeldi. Bütün hissettiklerinin, onun gözlerinden içine aktığını düşünüyordu. Bayılmadığına şükretti…

Okumaya devam et “Sonbahar Kışa Yakındır”

Yap-Boz

Yap-BozYanımdaki hayaline gelme kuma,
Dokunma, bozma sessiz yapbozumu
İzle öylece uzaktan, bak sadece oynadığımız
Sonucu belli oyuna…

Hep bir parça eksik çıkıyor görüyor musun?
Hep en son hamle kalıyor bana yine,
Eksik olan eksikliğimizi arıyorum gözlerinde ben,
bulamayacağımı bile bile…
Ve her seferinde yenik düşüorum, çocuk gibi masum ve arsız,
Bu acımasız kadere.

Okumaya devam et “Yap-Boz”

Huzur Dediğin Nedir ki?

Huzur Dediğin Nedir ki?Bu sessizliği ne bozar. Kimden medet umuyorum ki. Şu an gerçekten de yalnız hissediyorum kendimi. Kimse üzerine alınmasın, kimse üstlenmesin bu yalnızlığın mimarlığını. Onu bu hale ben getirdim çünkü. İnce-akıllıca planlarla değil belki; ama zaman-zaman acı içinde inleyerek getirdim onu bu hale. Birilerinden kaçıp birilerine sığındım da yine de yalnızım işte, gün tükenmekte. Zamanı geri alıp bir dakika gibi geçip giden saatlerin göreceliğini sorgulamak isterdim hal bu ki, kime hesap soracağını bile bilmezken ben.

Okumaya devam et “Huzur Dediğin Nedir ki?”

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024