Tarihçiler bilir: Kadın tarihi konusunda bir araştırma yapıldığında, kadınlar bir topluluk, fakat geleneksel tarih yazımında hiç ön planda olmayan bireyler olarak saptanır. Erkek egemen bir toplumda ve bilhassa dünyada yaşadığımızdan bunu fark etmek için tarihçi, antropolog ya da sosyolog olmaya değil, insan olmaya ihtiyaç vardır.
Kadın cinayetlerinin suçlusu, erkek egemen sistemin, erkeği haklı gösterme çabasının bir ürünüdür. Fail mahkemede ‘Namusumu korudum’ savunmasını yaptığı anda durum değişiyor. Erkeği, erkek egemen sistemin kanunu koruyor. Okumaya devam et “8 Mart Dünya Kadınlar Günü Türkiye’de Kutlu Olsun mu?”