Tarih 23 Ağustos 2019, sabah çayımı aldıktan sonra bilgisayarımı açtım haberlere bakıyorum; gözüme bir kadın haykırışı ve ellerden kayan bir çocuk ilişiyor.
Videoyu izliyorum, iki cümle kalbime pençelerini geçiriyor; “Anne ne olur ölme!” ve işte yaşamımdan utandıran ikinci cümle, “Ölmek istemiyorum!”.
Annenizi son kez boğazından kanlar fışkırırken ve ölmemeyi dilerken gördüğünüzü düşünün; bundan sonraki hayatınız artık tek bir anda sıkışıp kalacaktır. Bizler çizer karalarız, iki gün sonra gündemde başka bir kadın cinayeti belirir biraz da ona karalarız, peki ardımızda kalanlar, peki gazetenin eski sayfasında bıraktığımız acılar?
Hürriyet istiyoruz, avazımızı çıkarmak istediğimizde boğazımız kesiliyor. Daha kaç kadın daha ibretlik kurban edilmeli, kaç çocuk daha gençliğine veda etmeli? Nedir, yapmamız gereken? Susmak olmadığı anlaşıldı ve kayıtlara geçti, peki kaçımız konuşacak tekrar tekrar bugünleri, bugün EMİNE BULUT için sızlasın vicdanlarımız, ellerimiz videolar çekmeye magazin kısmından şov yapmaya hazır beklesin, bir de sıranın bize ne zaman geleceğini düşünmeden bekleyelim.
İnsanlığımızdan utanmadan bir avuç ahlak kuramlarına hapis olalım “O kadın evinde oturacak”, “O kadındır çocucuğuna bakacak”, hatta “Kahkaha atmayacak” diyelim; ardından her cinayette arsızca ah edelim. Gözlerini aç, etrafına duyarlıca bak; vicdanın susmasın, ellerin çekilsin artık magazinden, insan olmaktan vazgeçme, sevmekten ve değer vermekten, üstelik cinsiyet gözetmeden değer vermekten hiç vazgeçme!