Uzun zaman sonra karşımdasın. Birkaç adım ve insan kalabalığı var aramızda. Bakıyorum sana, yüzünün her santimini inceliyorum. Özlemişim inkâr edemem. Ama yabancı bir şeyler var. Uzun uzun bakıyorum sana, gözümü bile kırpmıyorum. Sahte gülüşmeler, sohbetler… Göz göze geliyoruz bir an. Herkes yok oluyor. Birkaç saniye birkaç saat gibi… Ama yabancı bir şeyler var.
Bunca zaman sonra birkaç saat paylaşıyoruz seninle. Sen birkaç adım uzağımda, bense içimdeki yabancı duygularla bir kuytuda. Sana baktığımda artık eskiden gördüğüm o kişiyi göremediğimi farkettim. Uzun uzun sana bakmam ondan. Eskisi gibi gülümseyişin beni benden almadı bu kez… Seni her gördüğümdeki kollarına atılma hevesim de yok. Başkasına gülümserken sen, içim ızdırapla dolmadı, canım yanmadı… Ve delice kıskanmadım.
Aramızda yabancı bir şeyler var. Oysa sen aşkın anlamını değiştirendin. Sen kurtarıcı melektin. Sen sevgiyi en derinden hissettirendin. Şimdi de aşkın anlamını değiştirdin. Şimdi de bir aşkı yerlebir ettin.
Artık anlıyor ve kabul ediyorum. Biz birbirimize çok geç kalmışız. Arkamızda bıraktığımız o aşk; deli bir rüzgara karışıp, dağılıp gitmiş. Ne acı… Bir aşk daha hiç yoktan yere bitmiş.