Bazen alıp başını gitmek istersin ya bilmediğin diyarlara…
yeniden koşmak istersin, nefes almak, yaşamak…
Bilmediğin diyarlarda, bilmediğin insanlarla,
bilmediğin bir hayata başlamak…
kaçıp gitmek çare gibi gelir de,
önce aklının bavullarını toplarsın.. sonra yüreğinin kırıklarını…
bir yerlere gitmek değil de kendinden gitmesi kötüdür..
içindekileri terketmek
yüreğini öksüz bırakmak
yanlızlıkla yoldaş, gözyaşıyla dost olmak
sahte kahkahalarla maskelenmiş bir yüz
uzaklara bakan sönük bir çift göz..
sızlayan avuçlar…
Bir yanlızlığın çaresi nedir bilinmez..
kalabalıklara karışsan kâretmez..
gözün görmez, gönlün işitmez..
hep aynı hayal ezberlenir de yine de ümitler tükenmez..
Bir gün biri mutlaka çıkagelir…
bavullarını yerleştirir ve gönlüne yerleşir
belki şimdi
belki az sonra
ya da yarın
mutlaka gelir…
Belki… Kim bilir..
Kalbinin gözünü açıver
belkide Aşk gelmiştir…