Hepimiz zamanla yarışıyoruz. Her gün bir yerlere, bir şeylere yetişmek için sınırlarımızı zorluyoruz. Sabah uyanıyoruz, işimize ya da okulumuza gidiyoruz. Orada rutin işlerimizi yapıyoruz. Sonra evimize dönüyoruz. Ertesi gün ise; sil baştan başlayan aynı düzenle, yaşamımızdan bir günü daha feda ediyoruz. Peki, gerçek anlamda yaşamdan çaldığımız bu günleri böyle bir şekilde tüketme lüksümüz var mı?
Açıkçası, ben insanoğlunun böyle bir lüksü olduğuna inanmıyorum. Tam tersine, inanıyorum ki bu dünyaya boş yaşamlar sürmek için gelmedik. Bizler daha büyük bir resmi tamamlamak için buradayız. Hepimizin bu dünyaya kazandıracağı bir şeyler olduğu için şu andaki yaşamlarımızdayız. Bunun önemini henüz kavrayamamış olsak da eminim ki koca bir ömrü tüketince, bunun pişmanlığını bir nebze de olsa yüreğimizde hissedeceğiz. Hiçbir şey yapamamış olmanın, geriye kendinden bir şeyler bırakamamış olmanın ağırlığını…
Tabi, henüz hiçbir şey için geç değil. Yeter ki siz isteyin. Yeter ki siz değişim için bir mum yakın ve hayatınızdaki rutinlerin dışına çıkmayı öğrenin. Sanmayın ki size “işinizi bırakın ya da okula gitmeyin, onun yerine gidip maceraya atılın” türünden cümleler kuracağım. Tam aksine, işinize gidin ve oradaki rutinleri kırın. Her gün çalıştığınız yere kendinizden bir şeyler katmaya çalışın. Okulunuzda bir fark yaratın. Kulüplere üye olun. Derslerde hocanın verdiğinden daha fazlasını almaya çalışın. Kendiniz için, geleceğiniz için, ülkeniz için ve hatta dünyamız için zincirlerinizi kırın.
Bırakın kısır döngüleri, zamanınızı yiyen işleri. Gerçekten yapmanız gereken eylemlere odaklanın. Hayır kurumları için gönüllü işlerde çalışın. Çevrenizdekilere karşı daha kibar ve daha yardımsever olun. Yapmak isteyip de neyi yapamıyorsanız, mutlaka ona zaman ayırın. Yaşamın her anını doya doya yaşayın. Her hafta kötü bir alışkanlığınızı bırakmaya çalışın. Kötü alışkanlık derken; sadece sigara tarzı keyif maddelerinden bahsetmiyorum. (Ama ben bu arada illa da sigarayı bırakacağım diyorsanız, o da fena olmaz hani:) Benim asıl anlatmak istediğim: Kişiliğimizdeki geliştirilmesi gereken yönler. Neticede bunlar da birer rutin davranıştır. Aniden parlamak, karamsar düşünce tarzı, çekingenlik, acelecilik vb… Bunlar da kırılması gereken birer zincirdir. Yaparsınız ya da yapamazsınız. Bunları düşünmeyin; sadece deneyin. Mesela aniden parlıyor musunuz? Bugün kimseye kızmamayı deneyin. Aceleci misiniz? O zaman bugün daha yavaş hareket etmeyi deneyin. Deneyin, deneyin ve deneyerek öğrenin.
İstek, azim ve istikrar bir araya geldiğinde; emin olun, değiştirilemeyecek hiçbir kalıp yoktur. Sıradanlıkların dışına çıkın. Kendiniz için bir değer yaratın. Yarattığınız değer, bir yapboz parçası gibi tek başına anlamsız gözükse bile; parçalar yerine oturduğunda resmin tamamlanmasını sağlayacaktır. Yeter ki siz, sahip olduğunuz parçayı doğru boşluğa oturtmayı başarın.