Grip, kışın adını sıklıkla duyduğumuz bir hastalıktır. İnsanı yatak döşek yatırarak, oldukça ağır seyreder. Peki, bu süreçte ne yapılmalı ve nasıl önlemler alınmalıdır?
Hastalığın tedavisindeki en önemli adımlarlar biri, mümkün olduğunca antibiyotiklerden uzak durmaktır. Evet, yıllardan beri bilinçsizce kullandığımız o antibiyotiklerden uzak durmalıyız. Uzak durmayı bir şekilde öğrenmeliyiz. Çünkü bilinçsizce alınan her antibiyotik, virüsleri daha dirençli hale getiriyor. Böylece virüslerde, eskisinden daha güçlü bir şekilde bağışıklık sistemimize saldırıyor. Tedavisi gayet basit olan bir hastalığı, tedaviye cevap veremeyecek bir noktaya getirerek; hayatlarımızı temelinden sarsıyor. İşte, tam da bu nedenle Sağlık Bakanlığı her yıl, 18 Kasım’da bu konuya dikkat çekmeye çalışıyor. Bu günün adı, “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü.” Amaç ise; insanların antibiyotiği bilinçli kullanması için farkındalık yaratmak.
Bakanlık her yıl bu gün ile ilgili afişler hazırlayarak ve medyayı da kullanarak, kitleleri bilgilendiriyor. Gribin, antibiyotiksiz de atlatılabileceğini anlatmaya çalışıyor. Kısacası; antibiyotiğin etkisiz kaldığı bir dünya düzeninden uzaklaşmak için çaba sarf ediliyor. Peki, gripsek ne yapmamız gerekiyor?
Öncelikle grip belirtilerini fark ettiğinizde, mutlaka bir doktora gözükün. Doktorunuzun antibiyotik tedavisine gerek duymadığı durumlarda aşağıdaki basit yöntemleri uygulayabilirsiniz. Şimdi gelin, griple mücadele için yapılması gerekenlere şöyle bir göz atalım.
- Ateşiniz, tehlikeli boyutlara ulaşmadığı sürece düşürmeye çalışmayın. Çünkü grip virüsü, 37 derecelik vücut sıcaklığında yaşayabilir. Bu nedenle de bağışıklığınız savunmaya geçerek, vücudunuzu virüslerin yaşayamayacağı ısıya çıkarmaya çalışır. Burada önemli olansa; ateşi sık sık takip etmek ve risk olmadığı sürece müdahale etmemektir.
- Bol sıvı tüketmeye çalışın. Çünkü sıvı alımı vücudunuzdaki salgıları arttırır. Bu da virüslerin daha hızlı dışarı atılmasını sağlayacaktır.
- Gripte istirahat çok önemlidir. Vücudumuz virüslerle savaştığı için bağışıklığımız da bir hayli zayıf olacaktır. Onu başka alanlarda da cephe açmak zorunda bırakmamak için, bol bol dinlenmeliyiz.
- Burnunuzu sık sık temizleyerek, akıntının içeri akması önlenmelidir.
- Bağışıklığı güçlendirici sebzeler ve meyveler yenmelidir. Özellikle C vitamini yönünden zengin besinler tercih edilmelidir. (Biber, portakal, mandalina, limon, kivi vb. gıdalar C vitamini yönünden oldukça zengindir.)
- Bu dönemde sıcak içeceklere ağırlık verilmelidir. Böylece, hem su ihtiyacınızı karşılarsınız hem de boğazınızın kurumasını önlemiş olursunuz. Özellikle papatya, kuşburnu veya ıhlamur gibi çayların epey bir faydasını görebilirsiniz.
- Mentol, okaliptüs ve nane gibi kokuların olduğu bir buhar banyosu yapın. Bu üst solunum yollarınızın rahatlamasını sağlayacaktır. Bunun için; kaynamış bir suyun içine, bu yağlardan herhangi birini damlatın. Başınızı bir bez ile kapatıp, 5-10 dakika bu havayı soluyun. Daha rahat nefes alacaksınız.
- Ellerinizi sık sık yıkamaya özen gösterin. Bu şekilde, virüsün çevrenize yayılmasını önlemiş olursunuz.
- Ve bulunduğunuz odayı sık sık havalandırmayı da ihmal etmeyin.
Uygulaması basit bu yöntemlerle, gribinizi antibiyotikle yapılan tedaviye göre daha kısa zamanda atlattığınızı göreceksiniz. Sağlık dolu günler geçirmeniz dileğiyle…