Şu hayatta, insanın yanına kalan nedir? İş, eş, kariyer… Hayır. Hiçbiri mezarınızda size eşlik etmez, edemez. Sadece bu dünyada yaptığınız güzellikleri ve çirkinlikleri götürürsünüz yanınızda. Bir de hatalarınızla, deneyimlerinizi…
Aslında konuyu, hiç öyle dramatik bir yöne kaydırma niyetim yok. Öyle ölüm hakkında kasvetli bir yazı da yazmayacağım. Bu yazı, tamamen sizleri düşündürmeye ve kendinizle ilgili sorular sormaya yönelik olacak. Kendinize ait sihirli kapıları aralamanın anahtarı olacak.
O zaman, şimdi bu sihirli kapıları zorlamanın tam vaktidir. Düşünün, hayatınızda kaç hata yaptınız? Evet, düşünün. Bir? İki? Üç? Belki de daha fazla? Peki, yaptığınız hataları değiştirmek istediğiniz oldu mu? Yanıtınız hayır ise; doğru yoldasınız. Fakat evet diyenlerdenseniz; hayatınız pişmanlıklarla geçiyor demektir. Başka bir anlatımla hayatı ıskalıyorsunuz. Çünkü siz hatanızda takılıp kalmışken, hayat akıp gidiyor. Ne yazık ki siz de bunu göremiyorsunuz. Oysa düşünsenize; sizi, siz yapan o hatalarınız. Belki büyük bedeller ödediniz; belki de hesap kesilmeden kaçıp gittiniz. Her ne olursa olsun, o hata size deneyim kazandırdı. Şimdi “illa da gidip hata mı yapalım” dediğinizi duyar gibiyim. Tabi ki hayır! Zaten kimse de bile bile hata yapmak istemez. Ama eğer ortada bir hata varsa; üzülüp hayıflanmak yerine, o hatayı kendi lehimize çevirmeye bakmalıyız.
Bazen bir hata sizi dibe vurur ve daha büyük bir sıçrayış yapmanızı sağlar. Bazen ise sizi daha büyük bir hatadan koruyup uzaklaştıran önceki hatanız olur. Hata yapmadan bunu bilemezsiniz. Bilmeden yaşamak ise; inanın yaşamak değildir. Helen Keller’ın da dediği gibi: “Hayat ya cesur bir tecrübedir ya da hiçbir şey değildir.”
Yaşlandığınız zaman hayatınız kısa bir film misali gözlerinizin önünden akarken, dolu bir hayat yaşamanın keyfini çıkarın. Hatalarınızla sonraki nesillere ışık tutun. Hata yapıp, tecrübe ettiklerinizi paylaşın onlarla. Kaplumbağa misali kabuğundan çıkmamış güvenli bir hayat, çoğu zaman boşa geçmiş bir ömürdür. Siz, ömrünüzü boşa harcamayın. Denizleri seviyorsanız; yelken alıp açılın. Dalgalarla savaşıp hata yapmayı da göze alın. Güçlü olun. Hatalarınızın sorumluluklarını üstlenmekten çekinmeyin. “Neden yaptım?” sorusu yerine “Bundan ne öğrendim?” demeyi düstur edinin. Çünkü asıl olan, o hatayı neden yaptığınız değildir. O hatadan ne gibi çıkarımlar elde ettiğinizdir.
Hayat bir teraziye benzer. Artıların ve eksilerin toplamından oluşur. Siz hayatınızda eksiler görüyorsanız, üzülmeyin. Onlar, artıların değerini anlatmak ve bir eksi daha arttırmamak için oradadırlar. Hata yapma lüksünüzün olduğu, içi dolu yaşamlar sürmeniz dileğiyle…