Seçme şansınız olmadan düşersiniz dünyaya.. Pembedir patiğiniz yanaklarınız gibi…
Daha narin daha şeffaf daha korunmasız sanki… Pembe gibi..
Elinize tutuşturuluverir bebeğiniz; geleceğin annesisinizdir; bürünmeye başlamalı; alışmalısınızdır bu role. Oyunlarınız bile sorumluluk yüklüdür buram buram…
Kadın olmanın olmazsa olmazları vardır; süpürge tutmayı bilmelisinizdir, çay demlemeyi de… Kusursuz, emektar, sonsuz şefkatli, kendini unutmuş, ev hanımlığından ücretsiz emekli!!
Yeri geldi mi kocaman bir yürek ve beden olmalısınızdır; ailenizi, eşinizi, işinizi, evlatlarınızı sığdırabilecek kadar büyük.. onlar sığar da hani bir küçücük sen sığamazsın yüreklere! Kimse kollarınızın acıdığının; gücünüzün azaldığının farkında bile olmadan.. Bazen açtığınız yüreğinize derin darbeler alarak!! Zamanla usul usul yiterek senden..
Namus timsali olmalısınızdır; erkeğin yaptığı erkekliktendir sizinki edepsizlikten!! Korunmasızlığınızın herkes farkındadır ancak zarar veren koruması gerekenin ta kendisidir! Bu tezatlıklar içerisinde duygusal ve bedensel zayıflığınızla doyar erkekler..
Aman, geç kalmamalısınızdır eve! Sokakta yürüyemezsiniz o saatte! Her an bir yaban el ya da dilin (doğal!) tacizine maruz kalabilirsiniz!! Ya da töreler hep size işler; tek başına hataların, yargısız mahkumusunuzdur.. Sualsiz geçer ip boynunuza!
Erkekçede tüm küfürler sizin üzerinizedir. Ahlaksız sohbetlerin konusu yine sizsinizdir..! Kendi acizlikleridir anlattıkları, bastırılmış hayvani düşünceleri..!!
Ayaklarının altına serilen cennetin güzelliğisindir halbuki bakmasını bilen gözlere! Erkek şiddetini kaldıramayacak kadar merhamet dolu olan düzeni dengeleyen.. Sevgi kadar sıcak; su kadar fedakar…
Sığındığınız ama sığamadığınız yürekler olur zaman zaman… Size sığınanlara feda ettiklerinizden çok daha azını istersiniz ancak… Anlaşılamazsınız; anlamaya bile çalışmazlar! Sorunlu, takıntılı oluverirsiniz…
Yüreğe çarpan gidişler gibi çarpılır kapılar.. Kapılar ardında gözyaşı döken yine sizsinizdir… Yiten kaybolup giden. Gerçeklerden kaçıp hayal dünyasında yaşarsınız çoğu kez; beyaz atlı prensinizi beklerken, öptüğünüz prensler bir bir kurbağaya dönerken..
Bizim kadar sarsanız bizi sadece o kadar..
Daha çabuk yaşlanırsınız, daha kolay ağlarsınız filmlere… Kendi filminizin başrolünde!
Toplum dayatmıştır; acımasız erkek kanunları geçerlidir.. Sen farketmeden diğer canlılar gibi erkek egemenliğinde ezilmişsindir.. Hayır; bu böyle olmuştur ve böyle olacaktır.
Hiyerarşiye uyum sağlayamazsan normal değilsindir. Anormalliği öyle bir normalleştirmiştir ki düzen sen bile inanmışsındır rolüne.. Erkeğin yanında değil altında kalan, aciz, güçsüz, ruhsuz, şekillendirdiğine hayretle bakan, tanıyamayan…
BİZ ANNEYİZ!!
CANA CAN KATAN HANİ..
ERKEKLERE DÜNYALARI BAHŞETSENİZ YAPMAYACAKLARI FEDAKARLIKLARI BEKLENTİSİZ SONSUZ ŞEFKATLE YAPAN!
KOLAY KIRILAN ÇABUK AĞLAYAN!!
BİR ALDI MI BİN VEREN..
YÜREĞİ BEDENİNE DAR GELEN..
ERKEKLERCE RUHU HİÇ SAYILIP BEDENİ PİYASA YAPAN!
ŞEFKATLİ KOLLARI GÖVDESİNE KÜÇÜK; ENGİN MERHAMETİ SURETİNE BÜYÜK!
SADECE KADIN OLARAK DOĞDUĞUM İÇİN SAHİBİM BUNLARA!
“ANNELER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN”