Hayatı tam da istediği gibi yaşayan insanlara bir bakın.
İş yaşamlarında başarılı, özel yaşamlarında mutlu ve bir bütün olarak hayatta huzuru yakalamış insanlardan söz ediyorum.
Sayıları az ancak hayata karşı duruşları net ve keyif verici insanlardır onlar.
Onları böylesine başarılı, mutlu ve huzurlu kılan ortak özellikleri düşündüğümüzde, bir çok sebep sıralayabiliriz. Bu sebeplerin büyük çoğunluğu elbette, bireyin kendi çabasından kaynaklanmaktadır.
Benim dikkatinizi çekmek istediğim özellik ise, çevremizdeki insanların hayatımıza olan etkileri… Birlikte yaşadığımız, birlikte çalıştığımız, aynı havayı soluduğumuz insanların hayata karşı duruşlarının, bakışlarının bizim hayatlarımız üzerindeki etkileri…
Hayatımızda var olan insanların sürekli dile getirdikleri duygular, düşünceler ve davranışları bir süre sonra istesek de istemesek de bizi etkiliyor. Aynı şekilde bizim duygularımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımız da başkalarını etkiliyor. Bu etkileşim hayatımızın sonuna kadar devam eden bir döngüdür.
Sürekli olarak hayattan, kaderinden, koşullardan ve başka insanlardan şikayet edip duran, var olana şükretmeyip sürekli hayal ettiği ama elde edemediklerine hayıflanan, hayatıyla ilgili sorumluluklar üstlenmek yerine, sorumluluğu başkalarının üzerine yıkan bir insanla yaşadığımızı, böyle bir insanla çalıştığımızı düşünsenize. Bir süre sonra o kişideki yılgınlık, bıkkınlık, sürekli mağduru oynama psikolojisi bizi ne hale sokar?
Ya da çalışmayı, üretmeyi değil de atalet içinde sadece eleştirmeyi ve içinde bulunduğu durumu iyileştirmek için ter dökmek yerine, “mucizelere” ve “başkalarından gelecek yardımlara” bel bağlayan bir insanla yaşamak, çalışmak motivasyonumuzu ne hallere düşürür?
Hayata bir kere geliyoruz. İkinci bir şansımız yok. O nedenle olumsuz insanların, uyuşuk insanların bizi kendi çukurlarına çekmelerine fırsat vermek, en büyük hediyemiz olan hayatımıza karşı yapabileceğimiz en büyük ihanettir.
Olumsuz insanlar, bireyi içten içe tüketen zararlı alışkanlıklar, bağımlılıklar gibidir. Bir çok düşünürün söylediği gibi, “Dün hangi insanlarla beraber olmuşsak bugünümüzü onlar biçimlendirmiştir. Bugün de kimlerle beraber isek yarınımızı da onlar biçimlendiriyor.”
Başarıyı, mutluluğu, huzuru istiyorsak, bunlar için çaba gösteren insanlara hem iş hem de özel yaşamımızda daha çok yer vermemiz kaçınılmaz. Kendileriyle birlikte çevresindeki insanların yaşama ve üretme sevincini tüketen insanları ise hayatlarımızdan çıkarmak kendimize yapabileceğimiz en büyük iyiliklerden birisidir.