Hiç düşündünüz mü ya da bilen var mı içinizde ‘merhaba’ ne anlama geliyor diye? Çok ilginç bir o kadar da hoş ve sıcak bir anlamı varmış meğer. ‘Merhaba’ aslında Farsça kökenli olup ‘benden size zarar gelmez’ anlamına geliyormuş. Çok hoş değil mi?
“Merhaba” dedim bir sabah, elimde gazetem ve fırından yeni aldığım iki adet poğaçamla, bankta yalnız başına oturan genç adama.. Fark etmedi beni, dalgın gözlerle parkta oynayan çocukları ve güvercinleri izlerken. Yanına oturduğumda başını çevirdi, benim meraklı ve biraz da çekingen halimden olsa gerek gülümsedi… Konuşmasına fırsat vermediğimi sanmıştım, uzun zaman sonra kendini gösteren güneşten, bahara yaklaştığımızdan bahsediyorken uzattığım poğaçayı geri çevirmedi.
Gülümseyerek tekrar konuşmaya devam ettim, beni hiç bu kadar anlamlı bakarak dinleyen, kelimelerimi tek tek göz kırpışlarıyla onaylayan kimseyle konuşmamıştım o güne kadar… Mimikleri ve bakışları herkesten farklıydı, bir anormallik olduğunu sezdim… Sorduğum sorulara geç yanıt veren, ve kelimeleri çıkarmakta oldukça zorlanan karşımdaki kahverengi gözlü geç adamın aslında duyma yetisini kaybettiğini öğrendim. İşaret diliyle anlatmaya çalıştığını şaşkın gözlerle bakarak anlamadığım için ufak çantasından çıkardığı not defterine özenle yazdı; çok uzun zamandır ilk defa yeni bir insan tanıdığını, mutlu olduğunu ve tekrar görüşmek istediğini.
Daha sonraki görüşmelerimizde onun edebiyat yeteneğini fark ettim, cebinden çıkardığı ucu kıvrılmış kağıtlardaki şiirlerinden. Her okuduğum dizesinde tekrar keşfettim onu, beğenilerim ve yorumlarımla da her seferinde daha çok cesaretlendirdim. Artık paylaştığımız herşeyin ayrı bir değeri vardı… Aniden gelişen güzel arkadaşlığımız sayesinde mutluluğunu, gözlerindeki ışığı görmek bana günlük hayatımda bu duyguları ne kadar sıradan ve özensiz yaşadığımı, bazı verilmiş güzelliklerinde farkında olmadığımı anladım… Her şeyin dışında umutlarını kesmek üzere olan birini tekrar hayata dostlukla, sevgiyle bağlamak harika bir duyguydu.
Hayatta çok çok değerli olduğunu anladım anlatmanın, dinlemenin, gözlerle, bakışlarla anlaşmanın güzelliğini… Bir dostun elini tutmayı, o sıcaklığı hissetmenin bambaşka duygusunu… Çoğu şeyin karmaşıklaştığını veya bize karmaşık gibi göründüğünün farkındayım ama bu karmaşıklıkları da yarattığımız minik farklarla çözebiliriz ancak. Durmadan, yorulmadan ve ancak istekle… Denizdeki küçük kayıklarda büyük umutlar taşıyan herkes için…
Sevgiyle…