Kaybedebileceğimiz başka bir şey kalmazdı sanırım neşemizden sonra.. Bizim “neşemiz” hayata bakış açımız, yaşama amacımız beklentilerimiz aslında.. İnsanın amacı ve beklentileri yoksa eğer, yaşamasının da sanırım bir anlamı kalmıyor.. Hayat bir şekilde devam ediyor da insan gerçek benliğini ortaya koyamadıkça zevk alamıyor hiçbir şeyden.. Bu noktadan sonra artık bazı şeylerin dönüşü olmasa da geride hatırlayıp gülümsediği anıları dışında insanı mutlu eden şeylerin olması bu çıkmazdan kurtulmaya yardımcı oluyor..
Mesela bir sevgili, samimi bir dost veya hikayelerinde kendimizi bulduğumuz, hayatlarından kendimize kesitler çıkardığımız kitaplarımızın kahramanları bize yeni yollar gösterir yeni ışıklar yakar. En iyisi de “böyle geldi böyle gidiyor” demeyerek tutunduğumuz ince dalları kesmek yerine aksine daha da güçlendirmek olur. Güçlendirirken de ders almak bizi bu durumlara karşı önlem almaya yönlendirir ve tecrübelerinize dayanarak sonrasında daha çabuk ve doğru önlemler almanızı sağlar..
Mutluluğun ise az kalmıştır zaten gelmesine, her gecenin arkasından güneşin doğması gibi artık an meselesidir. Yürürken eskittiğimiz kaldırım taşlarına bakın mesela, biz onların üzerine basıp geçerken onların her biri başkaları için mutluluk kaynağı olabilir. Her kaldırım taşı bizim elimizdeki olanaklar, imkanlar gibidir.. Biz onlara sahip olduğumuz için belki bize katkılarını gün geçtikçe fark edemiyoruz ama onu ilk kez elde eden için bu imkanlar mutluluk nedeni olabiliyor. Şükretmek ve sahip olduklarımızın önemini kavramak hayatımızdan daha fazla zevk almamızı sağlıyor.
Hayat dediğimiz basit bir denklem işte. Bu denklemin ana bileşeni “neşemiz” diğerleri hayatın sunduklarının arasındaki bizi mutlu edecek olan “küçük ayrıntılar”.. Biz üzerimize düşeni yaparsak bu denklem kendiliğinden çözülecektir zaten. Kafamızı kurcalayan, bizi olumsuzluğa iten her şeyden kurtulmaktır yapılabilecek en basit şey şimdi.. Çıplak ayaklarla toprağa basmaktır.. Gülümsemektir herkese en çok yakışan.. En doğrusu da anı yaşamaktır, değer vermektir kendine.. Daha anlamlı olması için hayatın ve senin daha mutlu olman için;
“Yola çıkınca her sabah,
Bulutlara selâm ver.
Taşlara, kuşlara,
Atlara, otlara,
İnsanlara selâm ver.
Ne görürsen selâm ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selâm da kendine ver.
Hatırın kalmasın el gün yanında,
Bu dünyada sen de varsın!
Üleştir dostluğunu varlığa,
Bir kısmı seni de sarsın.” (Üstün Dökmen)
Şeyma Karadağ