Ben şair değilim biliyorum
Söylenmeyeni söyleyemiyorum
Kalemim kurşun değil şimdi
Özdemir ve Süreya kurşun gibi yazardı,
Balyoz gibi otururdu mısralar sapsarı kağıtlara
Oysa tükenmez benim kalemim bir de elemim
Keşke tükenseydi elemim de kalemim de
Atilla’ya ne demeli,
Adam aradığı aşkı yazmış bir ömür
Güzel yazmış hani,
Keşke yazmasaydı da bulsaydı kadınını,
Bir şehirden başka şehre gitmeseydi sevdiği,
Ve mecbur olmasaydı sevgiliye şiire mecbur olduğu kadar
Sevmese hiç denizin mavisine yazar mıydı Pia’ya aşkını
Kol saatinin kemerine yazmıştı Nazım Vera’dan önce Piraye’yi
Hem de baharsız kışlar içinde
Asiliğin böylesi ne duyuldu ne görüldü
Halbuki biz ağaçların gövdesine sığdırabildik
Yavuklunun baş harflerini
Asalet kokuyor şairlerin mürekkebi
Biz düşünemedik ağacın da öldüğünü
Ölüden de umut doğacağını
Biz bu yüzden şair olamadık…