Güvenmek iç güdüsel bir duygu olduğu kadar, her kişinin duyduğu ihtiyaçtır. Güven duygusunu yitirdiğiniz noktada yalnızlık başlar. Özellikle saf insan olarak tabir edilen kişilerde kolaylıkla oluşabilen bir duygudur.
Bu duygu tensel bir iletişimle başlayabileceği gibi altıncı his, sözcükler ve inanma isteğiyle de oluşabilmektedir. Arandığında bulunamaz, bulunduğunda ise emin olunamayan bir duygudur. Belki de huzurun diğer adıdır.
Başkaları için diktiğiniz duvarları bir insan için, onu başkaları statüsünden çıkarıp özel biri haline dönüştürüp onun için teker teker kaldırmanızdır.
Tırmanılan ağaçta rastlanılan sağlam dal, sudan geçerken basılan sallanmayan taş gibi, sevilene hissedilen sağlam duygudur. İnanmak ve şüphe etmemektir.
Karşınızdakine yük yüklemektir. Ne kadar güvenirseniz o kadar yük bindirirsiniz sırtına. O yüzden yükü taşıyabilecek kişilere güvenmek gerekir. Kişiyi iyi seçemezseniz ve çok yük yüklerseniz karşınızdaki isteyerek ya da istemeyerek düşürür. Bu onun suçu değildir. Siz ona gereğinden fazla yük yüklemişinizdir. O yüzden yükü kaldırabilecek kişilere güvenmeniz gerekir.
İçinizdeki ses sizi yanılttığında yaşanan en ağır hayal kırıklığıdır. Güvenirsiniz, koşul veya neden tanımadan.
Güvenmenin en güzel halidir bu; ancak taşlardan biri yan geldiği zaman yerine koymak çok zor olur. Yeniden güvenmek için nedenler aramaya başlarsınız, koşullar değişir. O saf güven duygusu zedelenir. Bir daha aynı güven yerine gelir mi gelmez mi bilinmez. Denemek gerekir görmek için. O içinizdeki ses bir daha kulağınıza kadar gelir mi yoksa aklın, beyinin engeline takılır mı bilinmez. Çünkü kalp kırılmıştır bir kere. Zihni susturabilecek tek şey olan kalp, tamirini bekler durur.
Aslında o kadar ince bir çizgidir ki karşındakiyle bunu başarabilmek. Zordur. Zaman ister. Hemen oluvermez. Sen oldu sanırsın ama birden yıkılıverir o kurduğun köprüler. İçin acıyarak bakakalırsın. O zaman anlarsın sadece bir hiç için güvendiğini.
Güvenmeden yaşanılamayacağı gibi herkese güvenerek yaşamak da tehlikeli ve inciticidir. Tüm duygularda olduğu gibi güvenin tanımı da kişiden kişiye farklılık gösterir. Bence kişi kendisine ne kadar güveniyorsa karşısındakine de en fazla o kadar güvenebilir.