Tut ki ben her sabah
Çayının dumanında tütüyorum
Sonra yaktığın sigarayla ciğerine doluyorum
Su vermeyi unuttuğun çiçek benim, soluyorum
Belki kirpiğinden düştüm
İzmarit gibi gölgeme basıyorsun
Habersizsin ağrımızdan
Susarak geçiyor zaman
Uzaklara doğru bir şarkı fısıldıyor dudakların
Yine de sana sadık yaraların
Görünmüyor kimselere
Tut ki ben her gece
Ayın yüzüne saklanıp gülümsüyorum hasretine
Sonra yastığın oluyorum
Sarıyorum kışlarını baharlar gibi
Belki rüyana düştüm
Acılarını uyutuyorum.
…
Caner Aktaş