Akdeniz Üniversitesi, TSE ve Kalder’in katkılarıyla bu yıl 3.’sü gerçekleştirilen “Akdeniz Kalite Sempozyumu” 25 Nisan’da Akdeniz Üniversitesinde yapıldı. Birbirinden değerli katılımcıların bulunduğu sempozyumda öğrenciler ve iş hayatındaki bireyler için kalite kavramı tam anlamıyla yeniden masaya yatırıldı.
Günümüzde kaliteli olmak, sadece en iyi ürünü sunmak anlamına gelmiyor artık. Kaliteli olmak; en iyi ürünü, en iyi pazarlama şekli ve en iyi hizmet desteği ile sağlamak anlamına geliyor. Bu sebeple de firmaların kusursuz bir operasyon yürütmesi gerekiyor. Çünkü yeni ticari hayatta rekabet koşulları eskisinden çok daha ağır. Pek çok sektörde pazara giren oyuncu sayısındaki artış hızı çok yüksek. Bu da firmaların ayakta durmasını zorlaştıracak ama bir yandan da onların kaliteye yönelmesini sağlayacak çelişkili bir durum yaratıyor. Firmalar da bu koşullar altında iki yoldan birini seçmek zorunda kalıyor. Ya ağır rekabet koşullarına dayanamayıp pazardan çekilmek ya da kendilerini yenileyip geliştirerek pazara daha güçlü bir şekilde hakim olmak…
Pazarda kalmayı seçen firmaların bu konudaki en büyük silahı toplam kalite unsurlarını kullanmak oluyor. Yöneticiler; liderlik, çalışanların motivasyonunu arttırmak, farklı sektörlerdeki örnek firmalarla bilgi alışverişi yaparak kendi kalite tarzını ortaya koyabilmek ve tüm bölümlerde en az maliyetle en yüksek verimi yakalayabilmek gibi temel ilkeler üzerinden hareket ederek, kalite kavramını etkin bir şekilde firmalarına yerleştirmeye çalışıyorlar. Bunu başarabilen yani kendi kalite kültürünü yaratabilen firmalar ise, bir sonraki adım olan fark yaratma aşamasına geçiyor.
Bu noktada kalite sağlanmış ve artık standartlar üzerinde bir iş yapma gereksinimi doğmuş oluyor. Diğer firmalardan kendi firmanızı ayıracak ve müşterinin zihninde sizi bambaşka bir konuma sokacak bir farklılık yaratmanız gerekiyor. Bunun için hangi sektörde olduğunuzun bir önemi yok. Sadece sektörünüze yeni bir soluk getirecek ve farklı bir katma değer sağlayacak konular üzerinde emek vermelisiniz. Bunu sağlayabilmek için de ar-ge çalışmalarına daha fazla ağırlık verilmesi gerekmektedir. Şüphesiz ki ar-ge bölümleri olan firmalar, bu alanda avantajı ellerinde bulunduracaklar ve pazarda da bu üstünlüklerini kullanacaklardır.
Tüm bu aşamaları sağlayan ve toplam kalite unsurlarını kendi firmalarına doğru bir şekilde entegre edebilen işletmeler, pazarda ayakta kalan ve pastanın büyük dilimini alan taraf olacaktır. Kaliteyi hayatının her alanında amaç edinmiş ve diğerlerinden farklı bir değer yaratabilmiş bireyler ise, pastanın büyük dilimini alan bu firmalar tarafından her zaman ilk tercih edilen kişiler olacaklardır. Unutmayın, standartlar her zaman temeli belirler. En iyiyi ise, yalnız siz belirlersiniz.