“Kış başlıyor sevgilim,
hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor”*
Yıllardır yeni yıla girerken değişik bir gülümseme belirir yüzümde, hani papatyalar açar, kelebekler konar, misk ve amber kokuları dolar odama ve buna benzer bir sürü tumturaklı söylemler vs. Kendimi eşsiz insan Murathan Mungan’ın Yalnız Bir Opera’sını okurken bulurum odamın en mahrem köşesinde her bir cümlenin yarattığı balyoz etkisinin kelebek etkisine dönüşmesini bekler, sonrada kendi kendime gülümserim..
“Bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan
oysa yapacak ne çok şey vardı
ve ne kadar az zaman”*
İzmir’de bir imza gününde bir elimde bir buket gül diğer elimde onlarca Murathan Mungan kitabı en sevdiğim şaire ulaşmak için sırada beklerkenki his… Bir umut, bir mutluluk, bir huzur, bir tutku, bir kalp çarpıntısı, bir gariplik, bir değişiklik, bir fenalık… Büyümek kelimesinin eş anlamlısı on sekiz yaşımdan beri gülümsemek olarak yer etti belleğimde, nedensiz. Hani yansıtma mekanizmamı kullanıyor da olabilirim, korktuğum bir şey varsa o da 30’lu yaşlarıma kadar gülümsememin histerik kahkahalara dönüşmesi.
“Kış başlıyor sevgilim
iyi bak kendine
gözlerindeki usul şefkati
teslim etme kimseye, hiçbir şeye”*
Yeni yıla girmek demek gülümsemek ve büyümek demektir Özlemce’de, her şeye rağmenle başlayan cümleler kurmak çoğu zaman. Artık şiir okumuyorum, en sevdiğim yazar diye bir kavram yok, saçım, makyajım, tarzım, tavrım, düşün bahçem eskisi gibi değil. Yıllardır yaptığım tek değişmeyen şey yeni yıla girerken yalnız bir operayı okuyup gülümsemek. İlk gençlik yıllarımın heyecanını yineletmek öz’üme. Hani belki de aralık ayını daha hafif atlatmak. Neyse…
“Upuzun bir kış başlıyor sevgilim
ayrılığımızın kışı başlıyor
giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime”*
Bu yıl benim için kötüydü. Kayıpların yaşandığı, zalim, hunharca geçen… Hani herkesi motive etmek için söyleyebileceğim hüsn-i talil sanatına atıfta bulunacak cümlelerin dile dökülemeyeceği cinsten…
Ama her yıl olduğu gibi hatmettim kitabımı, okudum şiirimi ve gülümsüyorum… Arada aksaklıklar yaşansa da biliyorum bu yıl papatyalar açacak, kelebekler konacak, misk ve amber kokuları dolacak odama…
*(Murathan Mungan – Yalnız Bir Opera)